Spiritüel konularda Kamil Efe Meriç'in sorduğu ve bıkıp usanmadan Özlem Tunalı'nın cevapladığı soru-cevapları içerir.
Yasal Uyarı: Kaynak gösterilsin ya da gösterilmesin, hangi dilde olursa olsun, bu blogtaki içeriğin bir kısmı ya da tamamının kullanılması yasaktır. Bu sayfanın tüm yasal hakları Özlem Tunalı'ya aittir. Bu madde, tüm yazılar için geçerlidir.
Yolumuz Işık Olsun.
İlk olarak bu blog gerçekten çok yararlı olmuş ve bu bloğu hazırlayan ve emek veren ışık kardeşlerime çok teşekkür ediyorum. Gerçekten cevaplar beni çok etkiledi ve aklımda kalan boşlukları doldurmama yardımcı oldu. Benim yaşam dersim iletişim olmasına rağmen bu cesareti gösterip bu yazıya yorum yapmam benim için büyük bir deneyim. Bu cesareti gösterme sebebim ise yazılanlardan çok etkilenmemdir. 69 cu soru ile ilgili benim düşünceme göre sanırım yanlış bir anlaşılma var. İnsanlar sadece fiziksel bedenlerden ibaret olduğumuzu düşünüyorlar. Asıl olan ruhtur ve ruh bedeni kapsar, beden ruhu kapsamaz. Fiziksel dünyayı deneyimlemek için bu bedenleri araç olarak kullanırız. Burada ilk insan bedenlerinin oluşumuna etki etmiş 5 - 6 cı boyut varlıklar vardır. Belki bunların isimlerini daha önce duymuşsunuzdur. Bunlar Anunakiler diye bilinirler. Anunakiler bundan yaklaşık 100.000 yıl önce 2. boyut varlıklar üzerinde yaptıkları mutasyonla bizim şu an kullandığımız bedenleri oluşturmuşlardır ve yüksek seviyedeki ruhlar bu bedenlere enkarne olmuşlardır. İlk başta bu bedenlerin köle bir ırk olarak oluşturmuş gibi görünse de, biraz yüksekten bakıldığında amaç çok daha farklıdır. Amaç deneyim sürecini hızlandırmaktır. Şu an dünyada farklı bir oyun oynanmaktadır.
Düşünsenize diğer gezegenlerdeki gibi tam bilinçlilik mevcut olsaydı ve negatif ve pozitif ayrı gezegenlerde bulunsaydı, deneyim süreci çok yavaş ilerlerdi. Ama şu an dünya özgür seçim gezegeni ve ruhlar bedene enkarne sırasında bir perde olduğu için yapmış olduğu kontratları hatırlamıyorlar. Bu unutma süreci sayesinde, sadece planlamış olduğu yaşam dersi ve ya derslerine odaklanabiliyor. Tam bilinçliyken bunu yapmak çok daha zordur. Özgür irade gezegeni olduğu içinde negatif ve pozitif aynı yerdedir. Negatifler konusunda çok önyargımız bulunuyor. Dünyada dualite vardır, yani her şey zıttı ile oluşturulmuştur. siyahın yokluğunda beyazı tanımlayamayız. Deneyimin oluşabilmesi içinde negatifinde olması gerekir. Tanrı kavramında (BİR' in yasasında)negatif - pozitif, doğru - yanlış yoktur. Her şey kabul edilir ve sadece olan vardır. Bu durumda negatif olmak zorundadır ve bir seçimdir. Biz karma sayesinde hem negatif hem de pozitif taraftan olaylara bakarak tam bir deneyim sağlarız. Benim düşünceme göre Tanrı her şeyim bütünüdür ve her şey de Tanrının enerjisi mevcuttur. Ruhumuzda Tanrı' nın bire bir özelliklerini taşıyan parçasıdır. Biz sınırlı bedenlerimizle (2 sarmallı DNA ile, normalde 12 sarmal vardır) kenidimizi hep alçak görmüşüzdür ve sınırlı olan algılarımızla hep bizden ayrı, bizim üzerimizde bir Tanrı aramışızdır. Tanrı ile biz BİR' iz. Din lerde bahsi geçen tanrı inancı bizim fiziksel bedenlerimizi oluşturan yüksek boyutlu varlıklardan başkası değildir. Zamanında insanları kontrol altında tutabilmek için bu mit olarak verilmiştir. İnsanları kontrol altında tutmanın en kolay yolu korku dur. Korku aynı zamanda sevginin zıttıdır. Yahudi inancına baktığımızda Jehovah ön plana çıkar. Jehovah kimdir diye baktığımızda 6. boyut Enki' nin(İlk insan bedenlerini mutasyon sonucu oluşturan, Sümer tanrısı olarak ta bilinir) 9. boyut yüksek benliğidir. Bu dünyada ki amacımız Tanrı adına, Tanrı' yı deneyimlemektir. Tanrı her şeyin bilgisine sahiptir. Fakat bilmek ile deneyim aynı şeyler değildir. Bizim burda olma amacımız bilinmeyeni bilinir kılmaktır. Bunlar benim kendi deneyimlerim ve farkındalıklarım sonucu elde ettiğim bilgiler. Bunlara katılmak zorunda değilsiniz. Bildiğiniz gibi dünyadaki her kesin algısı ve bilinç düzeyi farklı, herkes farklı amaçlar için bu dünyada ve farklı yaşam dersleri üzerinde çalışıyor.
Benim düşünceme göre buraya gelmeden önce planladığımız şeyleri daha hızlı gerçekleştirmek istiyorsak, hayatımızı akışına bırakmalıyız ve karşımıza çıkan olayları ve kişileri kabullenmeliyiz. Çünkü bu olaylar ve kişiler karşımıza tesadüfen çıkmıyor. Yapmış olduğumuz kontratlar nedeni ile bizim seçimiz olduğu için eş zamanlı olarak karşımıza çıkıyor. Aslında o olay ve kişileri çekim yasası ile kendimize çekiyoruz. Bu olaylar ve kişiler kötü gibi gözükse de bize hizmet ediyor. İnsanlar genelde negatif olaylar veya kişiler ile karşılaştıklarında, onları suçlayıp yargılıyorlar. Eğer karşısına çıkan olayı ve kişileri kabullenip, yani kendi seçimleri doğrultusunda karşılarına çıktıklarını fark ederlerse, negatif gibi görünen bu olayın sonucunda onları daha ileri taşıyacak bir yöne yönelebilirler ve yaşam derslerini daha çabuk tamamlayabilirler. Yargıladığımız ve kabullenmediğimiz her olay, bizim o olayı deneyimlememizi öteliyor. Akışa güvenmek ve kabullenmek en önemli şeydir. Ben de bu yorumu yazarak, bu bloğu okuyanların farklı bir bakış getirmeye çalıştım. Hepinizi çok seviyorum. Teşekkürler. Bir ışık işçisi...
Öncelikle güzel sözleriniz için teşekkür ederiz. Bu blogda Kamil Efe Bey'in de emeği çok büyük. Söylediklerinize gelince tamamına katılıyorum. Jelaila Starr 12. Gezegen'de bir kısmı anlatılıyor. Sizin gibi nuru bol insanların evrende artmasını diliyorum. Sevgiler...
Sevgili kardeşim Özlem, Siz de benim gibi spiritualizme meraklısınız herhalde. Ancak internet ruhlarla ilgisi olmayan pek çok site ve mesajla dolu. Bunlardan bir tanesi Pleaiades Konseyi'ni çok kötü hırpalamış. Siz ne dersiniz?
İlk olarak bu blog gerçekten çok yararlı olmuş ve bu bloğu hazırlayan ve emek veren ışık kardeşlerime çok teşekkür ediyorum. Gerçekten cevaplar beni çok etkiledi ve aklımda kalan boşlukları doldurmama yardımcı oldu. Benim yaşam dersim iletişim olmasına rağmen bu cesareti gösterip bu yazıya yorum yapmam benim için büyük bir deneyim. Bu cesareti gösterme sebebim ise yazılanlardan çok etkilenmemdir.
YanıtlaSil69 cu soru ile ilgili benim düşünceme göre sanırım yanlış bir anlaşılma var. İnsanlar sadece fiziksel bedenlerden ibaret olduğumuzu düşünüyorlar. Asıl olan ruhtur ve ruh bedeni kapsar, beden ruhu kapsamaz. Fiziksel dünyayı deneyimlemek için bu bedenleri araç olarak kullanırız. Burada ilk insan bedenlerinin oluşumuna etki etmiş 5 - 6 cı boyut varlıklar vardır. Belki bunların isimlerini daha önce duymuşsunuzdur. Bunlar Anunakiler diye bilinirler. Anunakiler bundan yaklaşık 100.000 yıl önce 2. boyut varlıklar üzerinde yaptıkları mutasyonla bizim şu an kullandığımız bedenleri oluşturmuşlardır ve yüksek seviyedeki ruhlar bu bedenlere enkarne olmuşlardır. İlk başta bu bedenlerin köle bir ırk olarak oluşturmuş gibi görünse de, biraz yüksekten bakıldığında amaç çok daha farklıdır. Amaç deneyim sürecini hızlandırmaktır. Şu an dünyada farklı bir oyun oynanmaktadır.
Düşünsenize diğer gezegenlerdeki gibi tam bilinçlilik mevcut olsaydı ve negatif ve pozitif ayrı gezegenlerde bulunsaydı, deneyim süreci çok yavaş ilerlerdi. Ama şu an dünya özgür seçim gezegeni ve ruhlar bedene enkarne sırasında bir perde olduğu için yapmış olduğu kontratları hatırlamıyorlar. Bu unutma süreci sayesinde, sadece planlamış olduğu yaşam dersi ve ya derslerine odaklanabiliyor. Tam bilinçliyken bunu yapmak çok daha zordur. Özgür irade gezegeni olduğu içinde negatif ve pozitif aynı yerdedir. Negatifler konusunda çok önyargımız bulunuyor. Dünyada dualite vardır, yani her şey zıttı ile oluşturulmuştur. siyahın yokluğunda beyazı tanımlayamayız. Deneyimin oluşabilmesi içinde negatifinde olması gerekir. Tanrı kavramında (BİR' in yasasında)negatif - pozitif, doğru - yanlış yoktur. Her şey kabul edilir ve sadece olan vardır. Bu durumda negatif olmak zorundadır ve bir seçimdir. Biz karma sayesinde hem negatif hem de pozitif taraftan olaylara bakarak tam bir deneyim sağlarız. Benim düşünceme göre Tanrı her şeyim bütünüdür ve her şey de Tanrının enerjisi mevcuttur. Ruhumuzda Tanrı' nın bire bir özelliklerini taşıyan parçasıdır. Biz sınırlı bedenlerimizle (2 sarmallı DNA ile, normalde 12 sarmal vardır) kenidimizi hep alçak görmüşüzdür ve sınırlı olan algılarımızla hep bizden ayrı, bizim üzerimizde bir Tanrı aramışızdır. Tanrı ile biz BİR' iz. Din lerde bahsi geçen tanrı inancı bizim fiziksel bedenlerimizi oluşturan yüksek boyutlu varlıklardan başkası değildir. Zamanında insanları kontrol altında tutabilmek için bu mit olarak verilmiştir. İnsanları kontrol altında tutmanın en kolay yolu korku dur. Korku aynı zamanda sevginin zıttıdır. Yahudi inancına baktığımızda Jehovah ön plana çıkar. Jehovah kimdir diye baktığımızda 6. boyut Enki' nin(İlk insan bedenlerini mutasyon sonucu oluşturan, Sümer tanrısı olarak ta bilinir) 9. boyut yüksek benliğidir. Bu dünyada ki amacımız Tanrı adına, Tanrı' yı deneyimlemektir. Tanrı her şeyin bilgisine sahiptir. Fakat bilmek ile deneyim aynı şeyler değildir. Bizim burda olma amacımız bilinmeyeni bilinir kılmaktır. Bunlar benim kendi deneyimlerim ve farkındalıklarım sonucu elde ettiğim bilgiler. Bunlara katılmak zorunda değilsiniz. Bildiğiniz gibi dünyadaki her kesin algısı ve bilinç düzeyi farklı, herkes farklı amaçlar için bu dünyada ve farklı yaşam dersleri üzerinde çalışıyor.
YanıtlaSilBenim düşünceme göre buraya gelmeden önce planladığımız şeyleri daha hızlı gerçekleştirmek istiyorsak, hayatımızı akışına bırakmalıyız ve karşımıza çıkan olayları ve kişileri kabullenmeliyiz. Çünkü bu olaylar ve kişiler karşımıza tesadüfen çıkmıyor. Yapmış olduğumuz kontratlar nedeni ile bizim seçimiz olduğu için eş zamanlı olarak karşımıza çıkıyor. Aslında o olay ve kişileri çekim yasası ile kendimize çekiyoruz. Bu olaylar ve kişiler kötü gibi gözükse de bize hizmet ediyor. İnsanlar genelde negatif olaylar veya kişiler ile karşılaştıklarında, onları suçlayıp yargılıyorlar. Eğer karşısına çıkan olayı ve kişileri kabullenip, yani kendi seçimleri doğrultusunda karşılarına çıktıklarını fark ederlerse, negatif gibi görünen bu olayın sonucunda onları daha ileri taşıyacak bir yöne yönelebilirler ve yaşam derslerini daha çabuk tamamlayabilirler. Yargıladığımız ve kabullenmediğimiz her olay, bizim o olayı deneyimlememizi öteliyor. Akışa güvenmek ve kabullenmek en önemli şeydir. Ben de bu yorumu yazarak, bu bloğu okuyanların farklı bir bakış getirmeye çalıştım. Hepinizi çok seviyorum. Teşekkürler.
YanıtlaSilBir ışık işçisi...
Öncelikle güzel sözleriniz için teşekkür ederiz. Bu blogda Kamil Efe Bey'in de emeği çok büyük. Söylediklerinize gelince tamamına katılıyorum. Jelaila Starr 12. Gezegen'de bir kısmı anlatılıyor. Sizin gibi nuru bol insanların evrende artmasını diliyorum. Sevgiler...
SilSevgili kardeşim Özlem,
YanıtlaSilSiz de benim gibi spiritualizme meraklısınız herhalde. Ancak internet ruhlarla ilgisi olmayan pek çok site ve mesajla dolu. Bunlardan bir tanesi Pleaiades Konseyi'ni çok kötü hırpalamış. Siz ne dersiniz?
http://www.angelfire.com/ri2/ruhiselman/rs86.html
Saygılarımla,